Aslında benim turum kimsenin gitmek istemeyeceği lokasyonlar ile başladı. Büyük İskender'in savaştığı ve geçtiği yolları rota olarak belirledim kendime.
Rotayı buraya fotoğraf olarak bırakacağım.
gorsel
Amacım gastronomi ve tarih ile ilgili bir keşif yapmak ve bu keşfi bir kitap veya videocast halinde sosyal mecraya sunmaktı. Yemek kültürümüz bu bölgelerden fazlası ile etkilendiği için ve tarihin de bir yandan büyüleyici olması beni cezbeden ilk nokta olmuştu.
Antakya ile başlayan serüvenim Suriye ile devam etti. Suriye'de yakın bir arkadaşımın desteği ve beni misafir etmesi sayesinde bir süre gezebildim. Yemeklerini tattım notlar aldım ve tarihine de göz atmış bulundum. Ancak Suriye İç karışıklıklar nedeni ile hala güvenli bir bölge değildi ve bu beni biraz yıprattı. Normalde amacım karayolu ile Lübnan ve İsraile geçmekti ama bu seçenek biraz zorlayıcı olacak gibi idi. Türkiye'ye güvenli bir şekilde geri dönüp yola tekrardan koyulmaya karar verdim. Lübnan'a direkt uçuş ile indim ve bağlantım sayesinde ülkede hem gastronomik ürünleri tatmış bulundum hem de tarihi gözlemleme şansına eriştim. Sürekli tedirgin hissediyordum ama bir yandan da bu yolculuğa devam etmeliyim diyordum. 1 haftalık bir Beyrut deneyiminden sonra Tel Aviv ve Kudüs için yola koyulacaktim ancak yakın bir arkadaşımın tavsiyesi ile bu yolculuğu ertelemek zorunda kaldım. Sonrasında Mezopotamya'nın bizim sınırlarımızda olan temsilcisi Mardin'e gidip biraz tarihe bu yönden bakmaya başladım ve geçirdiğim 1 aylık deneyim ile Mardin'e hayran kaldığımı hatta yaşamak istediğimi bile düşünmeye başladım. Şimdilik bu ihtimali rafa kaldırmış bulunuyorum ancak yakın zamanda uzun bir orta doğu, kuzey afrika turuna çıkacağım. Deneyimleri sizinle paylaşmayı da çok isterim.